Her yeni bilgi, zamanla başka bir bilginin gelmesine vesile olabilir. Yeni bilginin gelmesi için, eski bilgiyi hayatımıza geçirmeliyiz. Her hayatımıza geçirdiğimiz bilgi, beynimizde yer acılmasına vesile olur. Mücadele süresi 11. Ayette Allah ‘’Ey iman edenler! Topluca oturduğunuz yerlerde “Gelenlere yer açın” dendiği zaman yer açın ki, Allah da size genişlik versin. Kalkın dendiği zaman da kalkın ki, Allah, sizden iman edenlerin ve kendilerine ilim verilmiş olanların derecelerini yükseltsin. Zira Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır.’’ diyor. Burada Allah, bilgiye yer açın diyor. Bilinç altını bir bellek olarak görürsek, belleğin bir kapasitesi vardır, dolmaya başlayınca belleği temizlemek gerekiyor ki yeni bir bilgi gelsin. Farkına varmak için, ilk önce kendimize bakmalıyız, her öğrendiğimiz bilgiyi kullanarak kendimizi geliştirmeliyiz.

Örnek : pazara cıktınız, elbise aldınız, eve döndünüz ve aldığınız elbiseyi giyinme dolabınıza yerleştiriyorsunuz. Zaman geçiyor, o elbiseyi giymediğinizi fark ediyorsunuz ve başkasına veriyorsunuz. Verdiğiniz içinde yeni bir elbise aldığınızda onun yerine koyabiliyorsunuz. Bilgilerede bu örnekte olduğu gibi yer açmak gerekiyor.

Yeni bilgiler, ilim meclisinden geliyor. İlim meclisi kevser süresinde bahsediliyor : ilim meclisi her an Allah ile birlikte olmak, peygamberlerimizle birlikte olmak demek. Allah ve peygamberlerimiz ile her an birlikte olursak, Allah yeni bilgilerin gelmesine de izin verir, yeni bilgiler gönderir. Yeni bilgiler geldikce, yeni bilgilerin gelmesine izin verdiğimizde, ileride bilgileri ezberlemek yerine Allah bize o bilgileri ihtiyacımız olunca onları ulaştıracak. Allah bize o anda neye ihtiyacımız varsa onu ilham ile gönderecektir veya bir aracı ile o bilgiyi bize ulaştıracaktır. Allah bize siz ağırlık yapmayın, bana teslim olun, ben size o bilgiyi veririm diyor. Gereksiz bilgileri de aklınızda tutmayın diyor Allah. Bilinç altımızda olanları da temizleyin diyor Allah.

Allah kime hikmet vermişse, ona kolaylık verir diyor :

Bakara süresinde’ki 269.ayette : Yu/ti-l hikmete men yeşâ(u)(c) vemen yu/te-l hikmete fekad ûtiye ḣayran keśîrâ(an)(k) vemâ yeżżekkeru illâ ulu-l-elbâb(i)

‘’Allah hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilmişse, ona gerçekten pek çok iyilik ve güzellik verilmiştir. Fakat bu hakikatleri ancak gerçek akıl sahipleri anlar, üzerinde düşünüp ibret alır.’’

Allah kime Hikmet vermişse ona kolaylık verir. Her bilgiyi dinleyeceğiz, her doktoru dinleyeceğiz ama bir süzgeçten geçirmemiz gerekiyor. Depolacağımız bilgileri seçmeliyiz, hayatımıza geçirmeliyiz ve yeni bilgilere yer açmalıyız. Yani Allah bize, öğrenci gibi sınavda cıkaçak gibi ezber yapmayın, anlayın evet ama ezber yapmayın diyor. Allah bize, kulum anla, bana güven, ben o bilgiyi sana vereceğim diyor. Allah’ın bize o bilgileri ulaştırması için, imanımız kuvvetli olmalı. Tesbihte olan imame gibi, imanımız da bilgilerin imamesidir. imame dağılırsa, bilgilerde kaybolur.

KISACA : Yeniliklere açık olmamız gerekiyor. Maddi-manevi yer açmak gerekiyor. Devir dayim yapmak gerekiyor. Burada havuzda bulunan sudan örnek verebiliriz. Havuzdaki su yenilenmez ise, yosun tutar, yeni su gelse de o yosun orada kalır. Bilgi de öyle. Devir-daim yapmalıyız ve her an maddi-manevi bilgi kabımızı geniş ve temiz tutmamız gerekiyor. Temiz bir ırmak gibi akması gerekmekte, akarsa saflaşır, berraklaşır bilgiler. Aynı bakır bir kabı kalaylama gibi, zamanı gelince bilgi havuzumuzu temizlememiz gerekiyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

*
*
Website