Cüneyd-i Bağdadi, tasavvufu, “Her şeyden alâkayı kesip Allah’la olmaktır” veya, “Allah’ın sendeki seni öldürüp kendisiyle diri kılmasıdır” şeklinde tarif eder.

Hazırlayan: Fahri Sarrafoğlu
İlim ve tasavvuftaki mertebesinin yüksekliğinden “Tâvûsü’l-ülemâ” ve “Seyyidü’t-Tâife” gibi unvanlarla anılan Cüneyd-i Bağdâdî’nin asıl adı, Ebü’l-Kâsım Cüneyd b. Muhammed el-Hazzâz el-Kavârîrî olup, Bağdat’ta doğmuş, yaşamış ve vefât etmiştir. Evliyânın büyüklerindendir. İsmi Cüneyd, babasının ismi Muhammed’dir. Künyesi Ebü’l-Kâsım’dır.  822 (H.207)de Nihâvend’de doğdu, 911 (H.298)de Bağdât’ta vefât etti.

HAKİKATE ULAŞMADA KURAN’AN VE SÜNNETİN ÖNEMİ

Cüneyd-i Bağdadi, kişinin tekâmüle yani olgun bir mümin olabilmesinin yolunun Kuran ve sünnetten geçtiğini belirterek, ilahi yasalara uyan kişinin hayatında sıkıntı, dert ya da kaygı diye bir şeyin olamayacağını söylüyor.  Cüney Bağdadi Hazretleri, sâlikin amel ve mükellefiyetlerden kurtulacağı bir seviyeye ulaşmasının mümkün olduğundan söz eden ve bu suretle bir bakıma İbâhîlik’ten yana olan sûfîlere şiddetle hücum eder, bu tür beyanları hırsızlık ve zinadan daha büyük günah sayardı. Hz. Peygamber’in sünnetine sarılma ve onu örnek alma yolu dışındaki yollardan hiçbiriyle Hakk’a ulaşılamayacağını belirtir ve “Yolumuz Kitap ve Sünnet’le kayıtlıdır”; “Tasavvuf ilmi Kur’an ve hadisle sınırlıdır” derdi.  Şer‘î hükümlere olan bağlılığından dolayı Bâyezîd-i Bistâmî’nin sözlerini te’vil etmiş, Hallâc-ı Mansûr’u ise yanından uzaklaştırmıştı. Sûfî kıyafetini kullanmamış, bunun sebebini soranlara, “Önemli olan yamalı elbise giymek değil bağrı yanık olmaktır” cevabını vererek şekilciliğe itibar etmediğini ortaya koymuştur.

HER ZAMAN DENGE HALİ ÖNEMLİDİR
Cüneyd-ı Bağdadi, her zaman dengeli bir kul olmanın öneminden bahsederek bu konuda Bakara Suresi 143.ayeti sık sık sohbetlerinde tekrarlardı. Ayet-i Kerime’de : “Böylece sizler insanlara birer şahit (örnek) olasınız ve Peygamberler de size bir şahit olsun diye sizi orta bir ümmet yaptık…) buyrulmaktadır. Cüneyd-i Bağdadi, Sekr halini ve bu haldeyken söylenen sözleri reddetmemekle beraber sahv (ayıklık, uyanıklık hali) ve temkin halini esas almaktadır. Allah’tan başka her şeyin ortadan kalktığı, kendisi dahil bütün eşyanın Kadim varlık karşısında yok olduğu şeklinde açıkladığı Tevhid anlayışını çok derinlere götürmüş, insanın ancak Tevhid hâlinin getirdiği sarhoşluktan (sekr) sonraki sahv (uyanıklık) hâline geçmekle tam kemâline erişeceğini söyleyerek birçok taşkınlığın önüne geçmiştir.”.

CÜNEYD-İ BAĞDADİ’YE GÖRE ARİF KİMDİR?
 “Ârif kimdir?” sorusuna:“Ârif, sen bir şey söyle­mediğin halde içini keşfedip söyleyendir” dedi. O, Bayezid-i Bistami’nin tersine sahvı (uyanıklığı) fenaya (Hakk’ın varlığında bireysel bilincini tamamen yitirmeğe) üstün tutardı. Ünlü mutasavvıf Seriy es-Sakatînin yeğeni olup Tasavvuf evinde büyüyen Cüneyd, küçüklüğünden itibaren tasavvuf alanında kendisine “Seyyidu’l-ârifîn: Bilgelerin efendisi” unvanı verilmiştir. Tasavvufun ana umdelerini açıkladığı risalelerinde Fena, Beka, Mahv, Sekr, Sahv, Mîsve benzeri tasavvuf terimlerini kendine özgü gayet kapalı bir üslûb ile anlatmış, kendisinden sonra gelen sûfî­lerin imamı olmuştur.

TASAVVUFİ BİR SİSTEME OTURTMUŞTUR
Cüneyd’in tüm eserleri Arapçadır. Hem de ağdalı ve kapalı bir Arapça ile yazılmıştır. Tasavvuf ilimlerine aşina olmayan, Arapça bilse de bu eserleri kolay kolay anlayamaz. Tasavvuf ekolünü sistemleştiren Cüneyd’dir. Sonra gelen mutasavvıflar hep ondan etkilenmişlerdir.
Cüneyd tasavvuf terimlerini, usul ve esaslarını tesbit ederek tasavvufun ortaya çıkışını sağlayan büyük sûfîlerden biridir. Tasavvufî görüşleri hem kendi risâleleri hem de kaynak eserler yoluyla günümüze ulaşmıştır.
Sûfîliğin temel konularından biri, insan ile Allah arasındaki mesafeyi kapatma meselesidir. Ona göre bu mesafe ancak tasavvuf köprüsüyle kapatılabilir. Bundan dolayı tasavvufu, “Her şeyden alâkayı kesip Allah’la olmaktır” veya, “Allah’ın sendeki seni öldürüp kendisiyle diri kılmasıdır” şeklinde tarif eder.
Cüneyd birinci tanımda Allah’la kul arasındaki mesafeyi aşmak için insanın Allah’tan başka her şeyden kopması gerektiğini, ikinci tanımda ise bu yolculuğun sonunda beşerî vasıflar ortadan kalkmış olacağından insanın sadece Allah’ın sıfatlarını göreceğini, bu anlamda beşerîliğin yok olup sadece Hakk’ın var olacağını anlatmaktadır. Bu merhalede tasavvufun temel meselesi olan tevhid konusuyla karşılaşılmaktadır.

CÜNEY’DE GÖRE TEVHİD NEDİR?
Cüneyd’e göre tevhid aklın bilgi sınırı dışında kalır. Âriflere ait tevhidin birinci mertebesinde Allah’ın birliğini dile getiren sâlikin gözü O’ndan başka bir şeyi görmez; zâhirde ve bâtında O’nun emirlerini yerine getirirken O’ndan başka hiçbir şeyden korkmaz, hiçbir şeye rağbet etmez. Hakk’ın tecellileri karşısında sadece Hak için Hakk’ın emirlerine uyar. İkinci mertebede sâlikin Allah’ın huzurundaki varlığı bir gölge ve hayalden ibarettir. Onu sevk ve idare eden sadece Allah’ın irade ve kudretidir. Tevhid deryasında sâlik fenâ halinde olduğundan ne Hakk’ın davetinden ve emrinden ne de kendisinin bu davete icabet etmesinden haberdardır. Allah’ın huzurunda O’nun hakiki birliğini bulduğundan kendinden geçmiş ve hissini yitirmiştir. Artık onda tasarruf eden, yöneten ve yönlendiren sadece Hak’tır. Bu mertebede kulun sonu evveline dönmüş, olmadan önceki gibi olmuştur; yani kul maddî âleme gelmeden önce hangi halde idiyse yine o hale dönmüştür.
Sözleri;

  • Herkim Allah kelamını sağ eline ve peygamber hadisini sol elinde tutar ve yolunda bu çerağ şulesiyle yürürse, şüphe afetine ve bid’at karanlığına düşmez.
  •  Ben öyle günler geçirdim ki, yer gök ehli, bizim için ağlaşırlardı. Sonra öyle oldum ki ben bunlar için ağlarım. Şimdi de öyle oldum ki ben ne bunlardan haber bilirim. Ne de kendimden. Bin yıl diri olsam amelden bir zerre eksik etmeyem.
  • Vecdin ilimde erimesi, ilmin vecd içinde kaybolmasından yeğdir.
  • İnsan, Allah Te’ala’dan başkasına kulluk etmeyi terk ettiği zaman, gerçek kul olur.
  • Kalbi imar etmek nimettir. Dili imar etmek çok konuşmak ise fitnedir.

Tasavvuf üzerine yaptığı şu tanımlar meşhurdur:
“Tasavvuf, hiçbir bağ olmadan tamamiyle Allah ile olmandır.”

Kaynak:
http://islam-kuran-hadis.blogspot.com.tr/2016/05/cuneyd-bagdadi-hz.html
http://www.sozkimin.com/a/1115-cuneydi-bagdadi-kimdir-sozleri-ve-hayati.html#ixzz4hLNz1PnQ
http://www.kitapyurdu.com/kitap/cuneydi-bagdadi–hayati-eserleri-ve-mektuplari/45909.html

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

*
*
Website