Nasreddin hoca bir gün kendi halinde sessizce oturup kitap okurken yanına benim gibi meraklı birisi gelmiş,
-Hocam hocam ne olur bana yardım et.
– Ne oldu len de hele?
-Canım hocam sen aklı başında bir adamsın, dedin ki göle maya çalıyorum dedin, sende biliyorsun ben bile biliyorum göl maya tutmaz. Ee gurban olurum hocam niye didin o lafı, ya tutarsa diye?
-Hoca gülmüş ve meraklı Fahri Sarrafoğlu’na demiş ki, sır tutar mısın len?
-Tutarım valla
-İyi dinle şimdi, ” Aslında o kovanın içinde yoğurt yoktu ki. ..Balık yumurtaları vardı. Akşehir gölünde balık azaldı eskiden bir sürü balık vardı. Azalınca gittim Ereğil İvriz’den balık çiftliğinden balık yumurtaları aldım geldim. Onu göle attım. Tam o esnada münasebetsiz biri geldi gördü, şimdi ona desem ki göle balık yumurtası atıyorum. Gider herkese der balıklar yavru iken avlanır. Didim ki göle yoğurt çalıyorum. Annadın mı şimdi? Aman sır tut. Gölde balıklar daha olgunluğa gelmedi kimsiye dime Akşehir Gölüne aslında yoğurt değil de balık yumurtası attığımı
-Dimem hocam dimem …(Not bunu benden duymadınız kimseye demeyin. Ben sır tutarım ona göre 😃☝️

Kısaca: Sevgili kardeşler, bilgi hak edene verilir. Karşınızdaki kişi sizin vereceğiniz bilgiye henüz hazır değilse vermek için uğraşmayın. Sizdeki bilgi emanettir, pırlantadır, değerini bilmeyen vermeyin. Sır tutana verin. İlim de sır tutmak pırlantadan daha değerlidir. Tutamayacak olana da göle yoğurt çalıyorum dersiniz. O da artık ne anlarsa…

Hayırlı günler dilerim.
Fahri Sarrafoğlu kardeşiniz

www.hakikatevi.net

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

*
*
Website