ALLAH NİYET ALIR, NİYET SATAR

Her daim Allah’ın rızasını ve ümmette örnek olmak için gayret eden Peygamber Efendimiz (s.a.v) âleme cemale göçünün yaklaştığını hissettiği günlerden birinde ashabı ile helalleşmek istedi… Veda hutbesinden sonra ashabına ‘’bende hakkı olan varsa, istesin’’ diye seslendi… Birkaç kez tekrar ettikten sonra arkalardan bir ses yükseldi… Ayağa kalkan Hz. Ukkaşe bir savaş esnasında Efendimizin (s.a.v) devesine kamçı ile vururken Hz.Ukkaşe’nin sırtına değdiğini ve bunun helallik gerektirip gerektirmediğini sordu… Bu duruma şaşıran ve alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimize (s.a.v) kıyamayan sahabeler duyduklarına tepki gösterdiler… Efendimiz (s.a.v) ise kendisinin de bir insan olduğunu ve yine bizlere örnek olmak için bu duruma kısasın uygulanabileceğini belirtti… Hz. Ukkaşe bir şartı daha olduğunu ifade etti; sahabe o esnada kendisinin üzerinde sadece gömleğinin olduğunu ve kırbacın ucunun bu şekilde sırtına isabet ettiğini, aynı olmasını istediğini söyledi. Efendimiz (s.a.v) buna da razı olarak üzerinde sadece gömleği kalacak şekilde kıyafetlerini çıkartı… Bu duruma anlam vermeye çalışan sahabeler hasta olan ve her daim ümmetini düşünen Efendimize (s.a.v) gelecek olan acıya dayanamayarak kırbacın kendilerine vurulmasını isterler… Onların bu isteği karşısında Peygamber Efendimiz ’in (s.a.v) duruşu aynı kaldı ve bu meselenin kendisinin ilgilendirdiğini ve kendilerinin izin vermelerini rica etti. Eline aynı kamçı verilen Hz. Ukkaşe Efendimizin (s.a.v) arkasına geçti ve tam vuruyormuş gibi yaptı ama asıl niyetini belli etti… Asıl niyeti Efendimiz’in Allah tarafından verilen mührünü görmekti, gördü, öptü ve hakkını helal etti… O ki âlemlere rahmet olarak gönderilmiş, hiç Hz. Ukkaşe’nin niyetini anlamaz mı… Anladı elbet ve Allah için izin verdi. Hz. Ukkaşe’nin niyeti kısas mıydı? Allah resulüne zarar vermek miydi? Hayır… Onun niyeti duyduğu ‘’Peygamberlik mührünü gören cennetliktir’’ sözü uygulamak ve Efendimiz ’den ayrı kalmamaktı…

Anadolu’da büyüklerimiz tarafından kullanılan bir ifade vardır ‘’Allah niyet alır, niyet satar’’ diye… Bu kıssa bize gösteriyor ki niyetimiz güzel olur ise Allah bizlere o niyetlerimizin gerçekleşmesi için yardımını gönderir. Yeter ki niyetlerimiz güzel olsun, zarar vermemek olsun… Elbette Allah niyetinizin sonucunu sizlere ikram edecektim… Bu sahabenin de niyeti sahihti ki, Peygamber Efendimizin (s.a.v) mührünü görür görmez ondan ayrı kalacağını anladı, o mührü öptü ve kırbacı attı… Bu davranışı karşında herkes şaşkına dönmüştü… Bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.v) ashaba dönerek ‘’kim cennetteki arkadaşımı görmek istiyorsa bu adama baksın’’ diyerek bu niyeti güzel olan sahabeyi cennetle müjdelemiştir. Böylece Hazreti Selman-ı Farisi hazretlerinden sonra Peygamberlik mührünü gören nadir sahabeler ’den bir tanesi de Hz. Ukkaşe olmuştur…

LOKMACILARIN PİRİ

Rivayette göre Hz. Ukkaşe’nin çok güzel lokma yaptığı ve bu lokmalar ile Peygamberimizin (s.a.v) beğenisini sevgisini kazandığı ifade edilmektedir. Hatta kendisine lokmacıların piri lakabı verildiği de denilmektedir. Allah bizlerin Hz. Ukkaşe’nin niyetinden örnek almamızı ve halis niyetler almamızı nasip eylesin.

HURMA DALINDAN KILIÇ

Hz. Ukkaşe ile ilgili anlatılan sadece bu kadar değildir elbette. Rivayete göre Bedir harbi sırasında kılıcı kırılan Hz. Ukkaşe Peygamber Efendimizme (s.a.v) durumu izah etmiş ve ondan ne yapmasını sormuş; Efendimiz (s.a.v) yerden aldığı bir dalını Hz.Ukkaşey’e uzatmış ve bununla mücadelesine devam etmesini istemiştir. İman ile mücadeleye devam eden Hz. Ukkaşe hurma dalının kılıçtan daha tesirli olduğunu görmüş ve bu hurma dalı ile birçok savaşa katıldığını söylemiştir.

ÖNCÜ BİRLİKLERİN KOMUTANI UKKAŞE

İslam ordusunun Şam seferi sonrasında gerçekleşen fetih ile Antakya, İslâhiye ve Gaziantep bölgesini de fetih için yola çıkan İslam ordusunda öncü birliklerin komutanı olan Hz. Ukkaşe, yolda pusuya düşürülerek şehit edilmiştir… Şehit düştüğü bölge daha sonra fethedilmiş ve Hz. Ömer döneminde, Hz. Ukkaşe’nin türbesi yapılmıştır. Hz. Ukkaşe’nin türbesinin türbedarlığı Hz.Ömer’in mührünün bulunduğu deri üzerine yazdığı berat ile gönderilen Medineli bir aile tarafından gerçekleştirilmektedir. Hz. Ömer aileyi kendisi görevlendirmiştir. Bu mühürlü berat her ne kadar günümüze kadar gelemese de türbedarlık vazifesini yerine getiren aile yakın tarihe kadar görevini yerine getirmeye devam etmiş ve türbenin olduğu yere “Ukkaşe tepesi” denilmiştir.

DETAYLI BİLGİ İÇİN BU SİTEYİ ZİYARET EDEBİLİRSİNİZ: https://nadiriler.com/sayfa.php?id=1043

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

*
*
Website