Hazırlayan: Fahri Sarrafoğlu

Yedinci yüzyılda yetişip, insanlığa ışık tutan bilgin ve bilge kişilerden biri olan İbrahim bin Edhem Hazretleri 714 (H.96)’te Belh şehrinde doğdu. 779 (H.162)’da Şam’da vefât etti.
İsmi, İbrâhim bin Edhem bin Mansûr, künyesi Ebû İshâk’tır. Nesebi Hazret-i Ömer’e dayanır. Fudayl bin İyâd, İmrân bin Mûsâ bin Zeyd Râi ve Şeyh Mansûr Selâmi’nin sohbetinde bulunmuş, Veysel Karânî Hazretlerinin rûhâniyetinden istifâde etmiştir.

HAKİKAT YOLCULUĞU SIRASINDAKİ VERDİĞİ MESAJLAR

  • Tasavvufi hayat bakışıyla ilgili şöyle yazılır: İbrahim Edhem sormuş arkadaşı, “Senelerdir arkadaşız, söyle bakalım bende hoşuna gitmeyen şeyleri.” İbrahim Ethem cevap verir, “Ben sana hiç o gözle bakmadım ki.
  • Yolda bir taş gördü. Üzerinde “Çevir ve altını oku” yazılıydı. Çevirdi, “Eğer öğrendiğinle amel etmiyorsan ne diye bilmediğini öğrenmek istiyorsun” yazısını okudu ve; “Yâ Rabbî! Seni tanıyan hakkıyla tanıyamamıştır. Şimdi seni bilmeyen bir kimsenin hâli nasıl olur” diye ağladı.
  • Adamın biri İbrahim b. Edhem’e “Ben rızkını pazarcılıktan temin eden biriyim. İşim esnasında cemaatle namazı kaçırdığım oluyor. Sana göre cemaatle namaz mı, yoksa ticaretimle uğraşmam mı daha sevimlidir?” diye soru sorunca “Helal kazandığın sürece cemaatte sayılırsın!” diyerek konunun önemini vurgulamıştır. İbrahim b. Edhem’in arkadaşlarıyla çalışırlarken onlara “Gündüz vakti işinizde dürüst olun ki rızkınızı helalinden yiyebilesiniz. Gece namazı kılmasanız da, size cemaatte namazın ve gece namazının sevabı verilecektir.” demesi de helal lokma kazanmanın bizzat ibadet sevabıyla mükâfatlandırılacağının göstergesidir.
  • İbrahim bin Edhem hazretlerine “Allahü teâlâya nasıl kavuşulur?” diye sorduklarında, cevap olarak, şunları söyledi: “Allahü teâlâyı tanımak isteyen bir kimsenin kalbinden şu üç perde kalkmadıkça O’na kavuşamaz: 1-Ebedî ihsâna karşı, dünyâ ve âhıretin mülkünü ona verseler sevinmemelidir. 2-Dünyâ mülkünün hepsi onun olsa, bunu daha sonra ondan alsalar kaybettim diye üzülmemelidir. 3-Övülmeye ve medh olunmaya aldanmamalıdır” buyurdu.
  • “Eşin dostun az olsun” diyen İbrahim b. Edhem, edinilen dostların seviyesine ve kişiliğine dikkat edilmesi yönünde çevresindekileri uyarmıştır. “İnsanlarla oturup kalkmaya muhabbet dünyaya bağlılıktan kaynaklanır, Allah’ı dost, insanları da kendilerinden çekinmen gereken şeyler bil.” diyerek dostluk konusunda da titiz olunması gerektiğini hatırlatmıştır.
  • İbrahim b. Edhem kendisine biri arkadaş olmak istese, onları denemek için üç şart koşardı: “Ben hizmet edeceğim, ezanı ben okuyacağım, arkadaşların ellerine geçen ve Allah tarafından ihsan edilen dünyalık üzerinde onlar gibi tasarrufta bulunacağım.”
  • İbrahim b. Edhem’e göre, Allah Teâlâ kendisi için yolculuğa çıkan kuluna acır. Her gün ona rahmet ve şefkat nazarıyla bakar. Böyle bir yolcunun Rabbine en yakın olduğu an, ilk ayrılık anıdır. Yine ona göre, Mümin bir kul Allah indinde öylesine itibarlıdır ki, eğer samimi bir kalb ile dağa ‘sarsıl’ dese dağ sallanır.
  • Bir gün dostlarından biri: “Benim buna gücüm yetmez” dedi. İbrahim b. Edhem: “Samimî itirafın çok hoşuma gitti.” diyerek dostluk ve arkadaşlıkta samimiyet ve dürüstlüğe verdiği önemi vurgulamıştır.
  • İbrahim, b. Edhem’e göre iblisin en ağırına giden adam, sabırlı yumuşak ve tecrübeli olan âlimdir. Konuştuğunda ilmiyle konuşur. Sustuğunda ise vakarı ve hilmiyle susar. Âlim sıfatını yüklenen insan, büyük bir sorumluluk altındadır. Onu ilimden uzaklaştıran şey ilmin ne denli faziletli ve yüksek olduğunu bilmeyişi değil, ilmin kadr-u kıymetini bilmeyenlerle yan yana ilim aramaktan kaçınmasıdır.

İbrahim Ethem Kimdir?

Ebû İshâk İbrâhîm b. Ethem b. Mansûr olan İbrahim bin Ethem Hazretleri, Horasan’ın Belh şehrinde dünyaya geldi. Anne ve babasının hac için Mekke’de bulunduğu sırada orada doğduğunu söyleyenler de vardır. Ailesi Arap kabilelerinden Benî İcl’e veya Temîm’e mensuptur. Genç yaşta zühd yoluna girmeye karar verinceye kadar Horasan’da yaşadı. Memleketinden ayrılmadan önce birçok hizmetçisi bulunan zengin ve itibarlı bir ailenin çocuğuydu. Sahip bulunduğu bütün dünya nimetlerinden vazgeçip zühd yolunu seçmesiyle anılır oldu.

Hakkında detaylı bilgiler için: http://www.islamveihsan.com/ibrahim-bin-ethem-kimdir.html

Kaynak: http://www.tasavvufkitapligi.com/i/uploads/208122ibrahim-bin-edhem-ve-tasavvuf-tarihindeki-yeri-ibrahim-ibn-adham-and-his-role-in-the-history-of-sufism.pdf

 

 

 

 

 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

*
*
Website