Yazan: Fahri Sarrafoğlu

İnşaat sektörünün yeni başladığı yıllarda sık sık duyardık şu cümleyi: “Arsanız değerinde alınır satılır. “ Ya da antika bir eşyanız varsa antikacı dükkanında da buna benzer yazılar yazardı. “Antikalarınız değerinde alınır.” İkinci el eşya satanlarda aynı yazıyı yazıyorlar artık: “Eski eşyalarınız değerinde alınır satılır.” Peki, nedir bu değer? Değeri nasıl ölçülüyor? Kim ölçüyor? Neyse bu sorunun cevabını Çorum’da genç bir imam hatip lise öğrencimizin bana sorduğu bir soruda buldum.

Geçtiğimiz günlerde Çorum’a eğitime gittim. Orada bir genç liseli kardeşim eğitim sonrası yanıma gelerek senaryo yazmayı sevdiğini, yazdıkları senaryolara bir bakmamı istedi. Kendisine uzmanlık alanım değil ama istersen uzman bir kişiye okutturayım dedim. İstanbul’a dönünce de bu konuda çok iyi uzman olan senaristleri araştırdım. Amacım bu genç kardeşime yardımcı olmaktı. Dört-beş tane çok iyi alanında uzman gerçekten iyi senaristlere ulaştım. Ve gelen birkaç cevabı sizinle paylaşıyorum:

-Hocam okurum ama zamanımı vereceğim için bin dolar gibi ücretimiz vardır.

-Elbette okurum ama şu an çok meşgulüm bir ay sonra bakabilirim, siz üç bin lira gönderirseniz sıraya alabilirim.

-Hocam o kadar çok bu tür senaryolar geliyor ki, inanın vaktim yok. Madem ısrar ediyorsunuz, iki ay sonrası için size bir cevap yazabilirim. Ama ücretimiz bin 500 dolardır.

Şaşırdım mı? Elbette biraz şaşırdım. Bize göre belki 10-15 dakikasını alacak diye düşünüyoruz. Ama meselenin aslı öyle değil tabi. Ben Çorum’daki genç kardeşim için çözüm ararken mahallemizin daima gülen yüzlü simitçi Abdullah amca ile karşılaştım. Cuma namazı sonrası Bali Paşa caminde beni dalgın görünce sordu: “Hayırdır, gazeteci ne oldu? Yüzün fiziki harita gibi, dağlar-denizler birbirine girmiş.”  Dedim ya hep tebessüm ehlidir. Kısaca olan biteni anlattım. Bakın gönül gözü açık olan simitçi Abdullah amcamız ayaküstü şu önemli dersi verdi:

“ Gazeteci kardeşim, elbette bu kardeşlerimiz kendilerince haklılar bir şey demiyorum, hatta başka Çorumlu kardeşim olmak üzere hepsine teşekkür edelim.  Zira İNSANIN DEĞERİNİN NE KADAR ÖNEMLİ OLDUĞUNU HATIRLATTIKLARI İÇİN. İnsan da değerlidir.  Akıl ve irade sahibi insan kainatta yaratılan en değerli varlıktır. Onu değerli kılan, diğer bir husus da “gönül”e sahip olmasıdır.  Peki, insanın değerini kim bilir? Onun bir ömür boyu yazdığı HAYAT SENARYOSUNU KİM OKUYACAK? İşte insanın değerini de onu yaratan ALLAH BİLİR. Bizim hayatta iken yazdığımız iyi ya da kötü, hoşuma giden gitmeyen tüm senaryomuzu Allah okuyacak. Her bir insanın senaryosunu ayrı ayrı,  tek tek okuyacak. Hem de hiçbir ücret istemeden. Mazeret sunmadan. Çünkü bizi O yarattı. Bize akıl verdi. İrade verdi. Bizde yine O’nun yardımı ile hem senaryomuzu güzel yazalım, hem de insanlığımızın kıymetini bilelim. “

Kısaca: Şeytan Adem’e secde etmedi. Çünkü İnsan denen toprak görünümlü varlığın özünde hangi sonsuzluk değerlerinin saklı olduğunu kavrayacak gerçek bilgiye sahip değildi.  İnsan, maddesel alemde vücut bulduktan sonra “yap-yapma” emri almış bir robot varlık değildir. Onun iş yapıp değer üretmesi, Rabbimiz  ile ezelde  gerçekleşmiş bir sözleşme ile yani karşılıklı rıza ile yürüyen bir sorumluluğun ürünüdür. İnsanın sorumlu bir varlık olması bu ezel sözleşmesine dayanmaktadır. (bk. Arâf, 172).

Ancak Allah´a temiz bir kalple gelenler o günde (kurtulusa erer).” (Şura suresi: 89)
Yunus Emre ne güzel demiş:
Maharet güzeli görebilmektir
Sevmenin sırrına erebilmektir,
Cihan âlem herkes bilsin ki şunu;
En büyük ibadet sevebilmektir.

2 thoughts on “Hocam senaryomu okur musunuz?

  1. Hikmet ehli her olayda işin özünü anlar….

    Güzel bir ders çıktı

    Allah razı olsun

  2. Rabbim razı olsun
    Ders niteliğinde güzel bir anlatım
    Teşekkür ederiz

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

*
*
Website