Prof.Dr ÖmerBolat ile (Eski MÜSİAD Genel Başkanı ve Ticaret Bakanımız)  yaptığım bir röportajdan bahsetmek istiyorum. Ömer Bey ile günümüz gençleri üzerine konuştuk. Günümüz gençlerinin çok fırsatı var, mühim olan bu fırsatları doğru değerlendirmek. Bir ülkede iyi eğitilmiş, vasıflı, iş gücü piyasasına arz edilen insanlar varsa bu beşeri zenginliktir ve oldukça önemlidir. Çünkü gelişmiş bir ülke altyapı ve üstyapısı ile gelişmiş modern şehrin insanlarına iş imkânı sunabilmeli, işsizlik oranını düşürebilmelidir. Bu nedenle ülke olarak girişimcilerin sayısını arttırmamız gerekiyor diyor. Ama altını çizdiği önemli bir nokta daha var Ömer beyin. Titr önemli ama esas olan manevi tekâmül, manevi diploma. Bu yoksa sizi ileride herhangi bir çarkın dişlisi yapacaktır. Ömer Bey burada gençlerin aldıkları diplomaları manevi eğitimle geliştirmedikçe, yani kendilerini, bedenlerini, organlarını, ego yapılarını, nefislerini tanımazlarsa, manevi alandaki o boşluklarını doldurmazlarsa ileride herhangi bir makinenin dişlisinden farkı olmayacaktır. Bir saat ya da bir makine düşünelim, tıkır tıkır dişliler birbirini döndürerek çalışıyor. Yani siz de bu makine parçasından farkınız olmaz diyor Ömer Bey.

Demek ki maddi olarak kendimizi besleyeceğiz, gerekli eğitimi alacağız. Ayrıca yine Ömer beyin altını çizdiği yabancı dil çok önemli, ne kadar öğrenebilirsek öğrenelim. Ama bunun yanında manevi dilimizi, tasavvufu, gönül dilini de öğrenelim. Yani insanlarla nasıl iletişim kurulur, yeryüzünde 7 milyardan fazla insan var. Bunlarla nasıl iletişim kuracağız, öğrenilen 3-5 dille mi? Hayır, gönül diliyle olacak bu iletişim. O da kendimizi tanımak ile olacak.

Kısaca önce kendimizi, vücudumuzu, egomuzu, nefsimizi tanımakla başlayalım. Maddi olarak eğitimimizi en güzel şekilde alalım. Ama bunun yanında manevi eğitimimizi de tamamlayalım. Gönül dilini, dillerini öğrenelim ki yaratılmışlarla iletişime kolayca geçebilelim. Böylelikle kuranı kerimde geçen “rıbbiyyün” yani Allah’ın kulu, Allah’ın adamı oluruz. Yani Allahü Teâlâ’nın yeryüzünde vazifelendirdiği, misyonumuz neyse onu yerine getiren bir kul oluruz. İki ayaklı yani, hem maddi hem manevi eğitimle olacak bu da. Sakın sadece manevi eğitim, medrese eğitimi alınmalı diye düşünülmesin. Maddi eğitim, yabancı dil vs de alınacak manevi eğitim de alınacak, ikisi bir arada olacak. Rabbim gönül dilini de öğrenebilmeyi nasip etsin inşallah.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

*
*
Website