Yazan: Fahri Sarrafoğlu /

Hasırcızâde Mehmet Ağa, bir gün Fuat Paşa’nın yanında iken paşanın pırlanta yüzüğüne dikkatle bakmaya başlamış. Fuat Paşa sormuş.*
*— Yüzüğüme mi bakıyorsun?*
*— Evet Paşam… Taşını merak ettim.*
*— Elmastır.*
*— Güzel. Fakat faydası nedir?*
*— Hiç…*
*— Peki, ne gelir getirir?*
*— Hiç.*
*— Yazık. Benim de babadan kalma bir çift taşım var; bana senede elli altın getirir.*
*— Amma yaptın ha! Ne taşı ki bu?*
*— Değirmen taşı! Zira bu taş sayesinde hem nafakamı çıkarıyorum, hem hayır hasenat yapıyorum hem de insanlara bu taş sayesinde hizmet ediyorum…*

 

Kısaca:  Bugün büyük bir furyadır gidiyor, yeter ki üniversite kazanalım bir yer tutturalım da hangisi olursa olsun. Peki, ya faydalı olamayacağın bir bölümse seçtiğin yer ne olacak?  Her ne iş yapacaksak yapalım etiketinden ziyade faydası olması önemlidir.

Allah C.C Kuran-ı Kerimde şöyle emrediyor: “Allah yolunda mal harcayın da kendinizi ellerinizle tehlikeye bırakmayın ve güzel hareket edin. Çünkü Allah güzellik ve iyilik edenleri sever.” Bu iyilik önce kendimize olmalı. Kendimizin de önce kendimize faydasının dokunması lazım. Kendisine faydası dokunmayan insan başkasına faydası olsa bile sabun köpüğü gibi kalıcı olmaz. Tıpkı şemsiye gibi şemsiye de yağmurdan koruyor ama kendini koruyamıyor öyle değil mi?

Kuranı Kerim: Rad Suresi 22.ayet: “Rablerinin rızasını kazanmak arzusuyla sabrederler ve namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli ve açıkça Allah yolunda harcarlar ve çirkinlikleri güzelliklerle yok ederler. İşte bunlar, bu hayatın akibeti kendilerinin olacak olanlardır.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

*
*
Website