Yazan: Fahri Sarrafoğlu

İnsanın hayatta karşılaştığı olaylar karşısında verdiği tepkinin ölçüsü çok önemli. Verdiğiniz tepkinin durumuna göre sizin insani tekâmül ve olgunluk dereceniz de ortaya çıkıyor. İnsani olgunluk dünyada en güzel hazinedir diye düşünüyorum. İşte benim bu hazine ile tanışmamı sizlere anlatmak istiyorum. Yıllar geçmesine rağmen hala unutamadığım ve ibretle, şükürle andığım olay 1977-78 yıllarında Aksaray’da gerçekleşti. İlkokul 5.sınıfa gidiyorum. Sabah erkenden okula gitmek için hazırlandım. Evimiz Aksaray ilinde Çerkez Mahallesinde Sözer’i Sokakta bulunuyordu.  Günlerden pazartesi haftanın ilk günüydü. Aksaray Cumhuriyet ilkokuluna gitmek için o zamanlar Park Pastanesinin bulunduğu sokaktan geçeceğim. Yolda yürürken bir davul sesi duydum. Aksaray’da nadir bulunan tarihi bir konağın önünde sabah sabah davul çalınıyor. Allah Allah haftanın ilk günü, millet işe gidiyor, düğün değil, bayram değil sabahın bu erken saatinde davulun işi ne ki? Çok şaşırdım davulun sesine doğru yürüdüm. Üzerimde siyah önlük, elimde siyah çanta konağın kapısına geldim. Davulcu ve zurnacı birlikte çalıyor. Çok az bir kalabalık var. Gelen kalabalık da meraktan geliyor ne oluyor diye.

Mesele anlaşıldı. Meğer bir gün önce Aksaray’da Belediye Başkanlığı seçimi oluyor. Bir önceki Belediye Başkanı seçilemediği için yeni seçilen belediye başkanı taraftarları eski belediye başkanının evinin önünde davul çalıyorlar. Evet… Ortada bir nezaketsizlik var değil mi? Çocuk olmama rağmen ben de bu olaya çok üzüldüm. Davulun sesi sevilir ama bu şekilde bir davul olur mu? Hiçte hoş değildi.  İkinci üzüntüm ise bir önceki belediye başkanı olan zatın küçük kızı ile aynı sınıftaydık. Üstelik evlerine ders çalışmak için giderdim. İki tane daha ablası vardı. Okumuş insanlardı. Ortanca ablası Aksaray Endüstri Meslek Lisesinde okuyan ilk bayan öğrenciydi. Böyle bir kültürü ailenin evinin önünde bak biz kazandık işte gördün mü der gibi  nispet edercesine davul çalınıyordu.

Peki, sonra ne mi oldu? Ben evin sahibi hanımefendiyi yakından tanıyordum.

-Merhaba .…Teyze dedim, ama üzüntülü bir ses tonuyla. Yapılan bu davranıştan üzüntü duymuştum. O ise tombul tombul yanakları ile gülerek bana beklememi okula aynı sınıfta beraber okuduğumuz sıra arkadaşım kızıyla beraber gitmemi söyledi. AAA şaşırmıştım niye mi? Evin kapısında hem o tombul ve güleç teyze hem de kızları gülüyorlardı. Üzüntülü veya kızmaları gerekirken yüzlerinde neşe vardı. Sizde garipsediniz değil mi? Evet, bende garipsedim ve soran gözlerle baktım. O eli öpülesi hanımefendi şu cevabı verdi:
-“ Canım kuzum Fahriciğim, bunlar taşrada olur. Siyaseti halkımız yeni yeni öğreniyor. Hepsi eğitimle alakalıdır. Bugün kapımızda yenildiniz diye davul çalarlar aradan zaman geçer gelir bu sefer omuzlarına alırlar. Sonra giderler yeni seçilen belediye reisinin önünde davul çalarlar. İşte neden okula gidiyorsunuz anladınız mı şimdi? Güzel vatanımızın, sizin gibi yetişmiş ve olgun insanlara ihtiyacı var. Önemli olan kişinin ne kapısında davul çalınmasına kızmalı ne de omuzlara alındığında şımarmamalıdır. Kişinin fiziki olgunluğu kadar karakterinin de olgun olması ve insanlık değerinden ödün vermemesi gerekir. … Sen ve çocuklarım bu eğitimi aldığınız için çok şanslınız. İleride yakaladığınız başarılardan şımarmayacak karşınıza çıkan engeller ve başarısızlıktan dolayı da üzülmeyeceksiniz. Hep insani olgunluk için yolda olacaksınız. “

Hikâyemde bilerek belediye başkanı isimlerini ve bu eli öpülesi hanımefendinin ismini vermedim ki konumuz siyaset değil, insani değerler ve olgunluktur önemli olan. Çocukları halen hayattadır. Ama sanırım Aksaraylı olan kim olduğunu anlamıştır. Hepsini ayrı ayrı rahmetler diliyorum.

Kısaca:
Furkan 63.ayet: “Rahmân´ın (has) kulları onlardır ki, yeryüzünde tevazu ile yürürler ve kendini bilmez kimseler onlara laf attığında (incitmeksizin) «Selam!» derler (geçerler);”

Hucurat Suresi: 13 ayet: “Ey insanlar! Gerçekten sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve sizi bir takım milletlere ve kabilelere ayırdık ki tanışasınız (birbirinizin marifetinden yararlanasınız). Şüpheye mahal yok: Sizin en değerliniz insan haysiyetine uymayan davranışlardan en çok sakınanınız, Allah’a en çok saygılı olanınızdır.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

*
*
Website