Yıllar önce Mehmet Ali Bulut ağabeyimiz İHA(İhlas Haber Ajansı) benim haber müdürümdü. Kendisini çok severdim. Onunla birçok anım var hepsi de tasavvufi ve kalbi mesajlar dolu anılardır. Bunlardan bir tanesi var ki s sizinle paylaşmak istiyorum.

İHA’da çalıştığımız dönemlerde sık sık yurtdışı iş gezileri olurdu. Bende bu iş gezilerine katılmak istiyordum. Yurt dışı gezi olacağı zaman ilk talipli hep ben olurdum. Dışarı çıkmak, gezmek hoşuma gidiyordu. Haber müdürümüz olduğu için hem de kendisini sevip saydığım için isterdim ki beni göndersin, ben zaten gönüllüyüm ben gideyim derdim.

Bir gün yine böyle bir talep geldi, bir firma davet etti, bende hemen koşarak Mehmet Ali abim filan firma yurt dışına muhabir istiyor, ne dersin ben gideyim mi dedim. O da gülerek gel aşağıya inelim bir çay içelim dedi. Beraber aşağıya indik o çayından bir yudum aldı ve bugün herkesin kulağına küpe olacak şu sözleri söyledi: ” Bak, Fahri Sarrafoğlu, senin ikizin var değil mi?

Evet abim, bir yaşına girmek üzereler. Sonra Mehmet Ali abim cebinden bir fotoğraf çıkardı ve canı gibi sevdiğini çok iyi bildiğim kızı Mina’nın fotoğrafını gösterdi. Sen yurtdışına gitmek istiyorsun, gidiyorsun, geliyorsun, geziyorsun zevk alıyorsun, para da kazanıyorsun iyi güzel ama peki, burada neler kaçırdığını, neler kaybettiğini biliyor musun?  Bendeniz, şaşkın şaşkın gözlerinin içine bakarak, neyi kaçırıyorum abim, hanım izin veriyor, yurtdışına çıkınca harcırah da aldığımız için maddi olarak da gelir geldiği için o da seviniyor, dedim. Mehmet Ali abimiz iyi güzel de  ikizlerin bu arada büyüyor ve sen onların nasıl büyüdüğünü hep kaçırıyorsun. Onların en önemli, özel günlerinde yoksun, dışardasın. Onlar bir daha aynı yaşta olmayacaklar, her anları değişim onların büyüdüğünü sadece fotoğraflarda mı görmek istiyorsun. Bana bak Sarrafoğlu kardeşim, sen sen ol çocuklarının büyüdüklerini kaçırma. Yurt dışına daha sonra da gidersin ama o çocukların bir daha aynı yaşta olmaz. O anları bir daha göremezsin. Çok şey kaçırırsın işte en acı da odur. ”

Sevgili anne ve babalar lütfen sizde hayatın akışı içerisinde çocuklarınızın büyümesini kaçırmayın. Okuldu, dershaneydi, kazandı, kazanamadı derken bir bakmışsınız gelinlik çağa gelmiş kızınız, oğlunuz askere gitmiş ama siz ne ara büyüdü daha dün parkta yürüyordu dersiniz.  Şunu mu demek istiyorum anı en iyi şeklide değerlendirin, başta kendime diyorum anı en iyi şekilde değerlendirelim.

Fahri Sarrafoğlu kardeşiniz

Kısaca: Kendileri, geriye zayıf çocuklar bıraktıkları takdirde, onların geleceğinden endişe duyacak olanlar, (yetimler hakkında da aynı) endişeyi duysunlar, Allah’dan sakınsınlar ve doğru söz söylesinler. (Nisa 9)

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

*
*
Website