Kırılan Şemsiyeler…

Yazan : Fahri Sarrafoğlu

İstanbul’un 2020 kışı her ne kadar diğer kışlara göre oldukça hafif geçse de Ocak ayının ilk günlerinde rüzgarla birlikte yağan yağmur İstanbulluları hem sevindirdi hem de biraz kış kışlığını gösterdiği için üşüttü. Sevindirdi zira barajlarımız dolmaya başladı inşallah. Biraz sonra okuyacağınız hikayemiz de rüzgarlı ve yağmurlu bir günde başladı. Belçika’nın Charloi şehrinden gelen Duran kardeşimizle birlikte adım adım İstanbul’u geziyorduk. Yolumuz Beyoğlu İstiklal Caddesi ve Ağa Cami’ne düştü. Cami havlusundan çıktık Tünele kadar yürüdüğümüz sırada belediyenin temizlik işçileri torbalarla kırık şemsiyeleri topluyorlardı. Nereden baksanız çöp poşetlerinde en az elli kırık şemsiye vardı. Cami avlusunun çöp kutusunda da görmüştük ama bu kadar dikkat etmemiştim. Etraf adeta kırık şemsiye çöplüğüne dönmüştü birden.

Cami havlusundan çıktık Tünele kadar yürüdüğümüz sırada belediyenin temizlik işçileri torbalarla kırık şemsiyeleri topluyorlardı. Nereden baksanız çöp poşetlerinde en az elli kırık şemsiye vardı. Cami avlusunun çöp kutusunda da görmüştük ama bu kadar dikkat etmemiştim. Etraf adeta kırık şemsiye çöplüğüne dönmüştü birden.

Genç Duran kardeşimiz bana döndü ve : “  Fahri abi biz bu kadar zengin miyiz? Neden şemsiyenin kaliteli olanını almıyoruz. Rüzgârda da kopmayacak şekilde sağ-soldan iple bağlanmış daha sağlam şemsiyeler varken, geçici bir çözümle şemsiyeler alınıyor. Ama sonra bir rüzgâr şemsiyenin içini dışına çevirdiğinde şemsiyenin tüm telleri kopuyor ve işe yaramaz hale geliyor. Belki 20-30 TL para veriyor ama yazık çöpe gidiyor o kadar paralar. “

Açıkçası dedikleri doğruydu. Duran kardeşimize bir cevap veremedim o an. Belki millet olarak her şeyin ucuzunu mu seviyoruz bilmiyorum. Ya da aman canım her zaman yağmur yağmıyor ya kullan at  mı diyoruz bilmiyorum ama benim aklım bir cümleye takıldı. Sevgili Duran kardeşim şöyle demişti: “ Rüzgâr şemsiyenin içini dışına çevirdiği zaman telleri kopuyor.”  Evet, bu cümle aklıma takıldı.
Misafirimizi otele bırakıp acele Fatih’teki Kitap Kahvehane ’ye buluşacağımız diğer öğrencilerimize yetişmek için acele ederken tramvayda bir kardeşimizin yanına oturdum. Kitap okuyordu, kitabın adı ise “Örümceğin Evi Zayıf Olur” . Kitabın arka kapağında şu ayet yazıyordu: “ ‘Allah’tan başka dostlar edinenlerin durumu, örümceğin evi gibidir. Örümcek bir yuva edinir, hâlbuki yuvaların en çürüğü şüphesiz örümcek yuvasıdır.’ (Ankebut Suresi:41)

Duran kardeşimize cevap verememiştim ama şimdi başka bir cevabı bulmuştum işte. Allah’a şükrettim. Bulduğum cevap şuydu: “ Yol boyunca atılan kırık şemsiyeler, çöpçülerin toplayıp attığı kırık şemsiyeler bizim bir ömür boyu yaptığımız salih ameller olmasın sakın. Biz onları Allah rızası için yaptığımızı sanıyoruz ama aslında nefsimiz için, alkış almak için ödül almak için yapmış olmayalım. O kadar çok güvendiğimiz haç, umre, namaz, sadakalar ve diğer tüm farz veya nafile ibadetler aslında hafif bir rüzgarda kırılıp dökülecek şemsiye gibi Allah tarafından yüzümüze çarpılmasın

Zaten Allah cc demiyor mu Maun suresinde vay o namaz kılanların haline onlar gösteri için yapıyor diye… Eyvah eyvah!  Şemsiye bizi yağmurdan korusun yeter, işi bitince çöpe. Haç yaptık, namaz kıldık içinde acaba TEMİZ NİYETİMİZ VAR MI? Yaptığımız amellerde GÜZEL NİYET yoksa kırık şemsiye gibi tüm yapılan amellerimiz çöpe gitmesin. Dünyada yaşarken öyle bir yaşamalıyız ki hiçbir canlıya zarar vermeden. Evrensel bir mümin olarak yaşamalıyız. Ancak o zaman yapılan iyilikler, ibadetler tıpkı çelik tel gibi bizi Allah’a bağlar. Ufak bir dünya menfaati karşılığında eğilip, bükülmemize gerek kalmaz. Şemsiye bizi güneşten, yağmurdan, rüzgârdan koruduğu gibi iyi niyetle, sevgi ile muhabbetle yapılmış hayırlı çalışmalarımız da dünyanın negatif rüzgârından etkilenmez. Bizi Allah’a götürür.

Kısaca:

Hucurat Suresi 14. Ayet: Bedeviler, inandık dediler; de ki: İnanmadınız ve fakat Müslüman olduk deyin ve inanç, henüz gönüllerinize girmedi sizin ve Allah’a ve Peygamberine itaat ederseniz yaptığınız iyiliklerin sevabından hiçbir şey eksilmez, şüphe yok ki Allah, suçları örter, rahimdir.

Mü’minun Suresi, 66. ayet: Gerçekten Benim ayetlerim size okunuyordu, fakat siz topuklarınız üzerinde geri dönüyordunuz;

Bakara 208  Ey iman edenler! Hepiniz topluca barış ve güvenliğe (İslâm’a) girin. Şeytanın adımlarını izlemeyin. Çünkü o, size apaçık bir düşmandır

Hakikat evi hikayeler : 145 

Kitap ismi: https://www.kitapyurdu.com/kitap/orumcegin-evi-zayif-olur/259378.html

Sağlam iman ile ilgili ayetlerhttp://imanilmihali.com/iman-ile-ilgili-ayetler/  

2 thoughts on “Kırılan Şemsiyeler…

  1. Kirik semsiyeler
    bir hayati animsatir
    yok var olur insan
    sekillenir anarahminde buyur denilir yeni evine
    buyur yetiskin ergen deli kanli oturakli yasli derken bir ruzgar eser
    alir goturur mezara
    hisim akrabalar kalir
    miras derken
    toparlanir semsiyeler atilir çöplere

    niçin kaliteli semsiye almiyalim
    niçin kaliteli insan olmiyalim
    dilimizden emin elimizden emin
    çöpe gidecek semsiye yerine
    gonullere taht kurmus kalkan olmiyalim
    cope giden semsiye ne iz birakir ne hasret ne dua
    o sadec korunmak için kullanir insan
    Evrensel olursa mayasi vedud olursa
    birak cennet copunu
    Vahdetul vucud un yaninda bulunur onu ariyan

    selam vesselam
    belçikadan selamlar Duran kardesimize Fahri abimize

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

*
*
Website