Hazırlayan:   Fahri Sarrafoğlu

Bir zamanlar Kafkasya’da yaşayan bir fırıncı varmış. Kendisinin en büyük istediği Ruslara meydan okuyan Şeyh Şamil’le bir gün tanışma arzusuymuş.  Tabii  Şeyh Şamil’in kahramanlığı dilden dile duyulunca bizim fırıncının O’nu görme arzusu giderek artıyormuş. Bir gün sabah erkenden fırınını açmış, sıcak ekmekleri tezgâha dizmeye başlarken yaşlı bir adam gelmiş. Sacı –sakalı bir birine dağılmış vaziyette, evladım demiş lütfen bana Allah rızası için bir ekmek verir misin? Demiş. Fırıncı öfkeyle git be işine sabah sabah daha yeni açtım fırını, üstelik siftah bile yapmadım, diyerek sert bir şekilde terslemiş yaşlı adamı.

Şeyh-Şamil-Sözleri-500x254

Yaşlı adam üzülerek giderken, fırıncının komşusu gelmiş, onu tebrik etmiş. Nihayet bak görüştün işte, demiş. Hep söyleyip dururdun ah bir Şeyh Şamili görsem diye bak, işte demek Şeyh Şamil’le tanışmışın demiş. Fırıncının kafasından aşağı kaynar sular dökülmüş. Nee , demiş, az önce giden Şeyh Şamil’miydi?

 

Evet, demiş komşusu, yoksa sen tanıyamadın mı?

Eyvah demiş, eyvahhhh ben ne yaptım. Onu fakir dilenci sandım ve tersledim. Hemen koşmuş gitmiş, Şeyh Şamil’in elini ayağına sarılmış. Aman efendim ben ettim, siz etmeyin lütfen beni affedin, demiş. Sizin beni affetmeniz için bütün bu mahalleye yarın akşam büyük bir ziyafet vereceğim demiş. Şeyh Şamil’de peki, demiş. Affettim. Yarın geleceğim. Sen ziyafeti hazırla…

Fırıncı rahatlamış bir şekilde kolunu sıvamış ve hemen hazırlıklara başlamış. Ertesi gün gerçekten de tüm mahalleye yetecek kadar büyük bir sofra kurulmuş ve tüm insanlar gelip orada yemeğe iştirak etmişler. Şeyh Şamil yemek sonrası sohbete başlamış ve sohbetin sonunda şu öz cümleyi söylemiş. Tabii fırıncıyı da rencide etmemeye dikkat ederek konuşmasını bitirmiş.

“Bazı insanlar vardır ki Allah rızası için istendiğinde bir zerreyi bile vermek zor gelir ama birinin hatırını, gönlünü kazanmak için büyük bir serveti harcamaktan çekinmez. Hâlbuki Allah’ın rızası her şeyin üstündedir. “

Kısaca: Bizde kendimizi kontrol edelim zaman zaman, acaba birinin gönlünü kazanmak için mi yapıyoruz, ya da gerçekten samimi olarak mı Allah rızası için mi yardım yapıyoruz. Ya da her ne yapıyorsak, amaç Allah rızası olması için gayret etmeliyiz.

Tövbe Suresi 17: “Allah, mümin erkeklere ve mümin kadınlara, içinde ebedî kalmak üzere altından ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde güzel meskenler vâdetti. Allah’ın rızası ise hepsinden büyüktür. İşte büyük kurtuluş da budur.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

*
*
Website