Sene 1980’li yıllar Rahmetli Özal dönemi yeni başlıyor. Ekonomide bir rahatlama var. Baba mesleğimiz Sarraf ve kuyumculuk olduğu için işler durağanlaştı eskisi gibi hareketli değil. Bu arada Aksaray’da kuyumcu ve sarraf sayısı da epey arttı.

Mesleğin duayenleri birer birer başka işlere yöneliyor. Kuyumcu Faruk Tosun abi, BMC kamyon alıp satıyor, Merhum Sarraf Çapan Aktaş toplu konut işine girdi. Kısaca herkes bilmediği bir işe giriyor. Babam da bir ara Clasyon biçerdöveri getirmişti satmak için.

O dönem bu işler daha karlıydı. Benim ticarette pek kafam çalışmadığı için bu işlerden anlamıyor, bol bol gezip, kitap okuyordum.

Abim ise yeniliğe açık ve ataktı. Önce besicilik işine girdik, sonra makas mevkinde villalar yaptırdık. Babamız hep önümüzü açmakla birlikte uyarı yapmaktan da hiç çekinmiyordu.  Bir gün günlük takvim yaprağını yırttı ve bana verdi. Yüksek sesle oku diye. İşte 1983 yılında takvim yaprağının arkasında yazan yazı şuydu. “ Unutmayın çabuk zengin olmak isteyebilirsiniz. Ama çabuk zengin olan da çabuk asılır. ”  

 

Büyüklerimize hayırlı uzun ömürler duası ile…

 

Not. Peki, sonra ne mi oldu? Ben Ankara’ya okumaya abim de en iyi bildiği iş olan kuyumculuğu dönerek o alanda kendini geliştirdi. 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

*
*
Website